Carpe Diem | Bebek ve Müzik
22399
post-template-default,single,single-post,postid-22399,single-format-quote,ajax_fade,page_not_loaded,,select-theme-ver-1.7.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.5.2,vc_responsive

— Bebek ve Müzik

MÜZİĞİN BEBEĞİN GELİŞİMİNE ETKİSİ

Klinik Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü:

  • Bebeklik, gelişim evreleri arasındaki en önemli süreçlerden biridir. Elbette her anne baba bebeğinin gelişim sürecinin en sağlıklı şekilde sürdürülmesini arzu eder. Çalışmalar; bebeklerimizin gelişim sürecini olumlu yönde etkileyecek ulaşılması çok kolay bir aracın varlığını göstermektedir. Bu araç, duygu ve düşüncelerin dile getirilmesini sağlayan en güçlü sanat sallarından biri olan müziktir.

ANNE KARNINDA BAŞLAR

  • Müzik, gelişim sürecinde bebeği yönlendirmekte ve özellikle bilişsel süreçlerdeki gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Bebeklerimizin gelişim sürecinde müziğin etkisinin anne karnında başladığı bilinmektedir. Henüz dünyaya gelmemiş bir bebek anne karnında yaklaşık 21-22. haftasında iken işitme duyusu gelişmeye başlar ve bebek ilk öğrenme kanalı olan ‘dinleme’yle tanışmış olur.

DOĞDUKTAN SONRA HATIRLAR

  • Çalışmalar, bebeklerin anne karnındayken 6. ve 7. aylardan itibaren seslere, özellikle de müziğe tepki verdiklerini, anne karnındayken dinledikleri müzikleri doğduktan sonra dinlediklerinde hatırladıklarını göstermektedir. Anne karnında başlayan müziksel gelişim, işitsel algısal ve tepkisel olarak ömür boyu ilerleme kaydeden bir değişim sürecini oluşturur. Bebeğimizin psikolojik, bilişsel ve bedensel gelişimini olumlu yönde destekler. Olumlu gelişmelerden bir kaçı şu şekilde sıralanabilir:

Zihinsel gelişimine etkisi:

  • Yapılan araştırmalar, beyin gelişiminin yaklaşık yüzde 80’inin 3 yaşına kadar tamamlandığını, zihinsel gelişimin ise yaklaşık yüzde 85’inin 8 yaşına kadar devam ettiğini ve bu gelişim sürecinde müziğin, zeka ve beyin gelişimini olumlu yönde etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu ortaya koymuştur.

BEBEĞİN BEYNİ İÇİN EGZERSİZ

  • Müziğin beyin için egzersiz olduğu da düşünülebilir. Bebek farkında olmadan müziği dinleyerek hangi seslerin birbirini izlediğini öğrenmeyle algılama, öngörme becerilerinin gelişimi hızlanır. Çalışmalar, müziğin bebeğin yaratıcı zekâsının ve matematik zekâsını geliştirdiği bilimsel olarak kanıtlamıştır. Zekanın gelişiminin yanı sıra gelişim dönemlerinin ilerleyen yıllarında, onlara disiplinli olma, hızlı problem çözme ve her konuda sistematik çalışma alışkanlıkları da kazandırır.

MUTLULUK HORMONU SALGILAR

 

Duygusal-ruhsal gelişimine etkisi:

  • “Müzik ve ritim yollarını ruhun gizli köşelerinde bulurlar” demiş Eflatun… Çok sık duyduğumuz “müzik ruhun gıdasıdır” söylemini ise Prof. Erol Belgin bilimsel olarak kanıtlandığını şu şekilde aktarmıştır: Ruhumuzu besleyen müzik estetik uyarıları beyne ileterek beyne giden seslerin olağanüstü hareketlilik sağlamasına sebep olur. Böylelikle beyinde endorfin ve diğer bazı hormonların salgılanması artar, damarlar genişler ve tansiyon düşer. Böylelikle vücuda rahatlık, hoş duygular, hareketlilik ve heyecan hissettirir.

Kulak-dil gelişimine etkisi:

  • Anne karnındaki bebekte konuşmanın algılanması ancak 27. haftadan sonra mümkün olduğundan dil gelişiminin prenatal başladığı öne sürülebilir. Kulak ve dil gelişiminde de müziğin geliştirici etkisi ortaya koyulmuştur.

PSİKO-MOTOR GELİŞİMİNİ ETKİLER

Fiziksel gelişimine etkisi:

  • Müziğin, bebeğin doğumundan itibaren onu hareket etmeye yönlendirdiği bilinir. Doğumdan sonraki ilk bir yıl, bebeğin fiziksel gelişimine bağlı olarak sessel ve müziksel gelişimin en hızlı olduğu yıldır. Özellikle yeni doğmuş bebeğin işitme duyu organı oldukça gelişmiştir. Bebeğin hareketli bir müziğe, elleri ve sesleriyle katılması, müzik ritmine göre hareketlenme göstermesi, hem büyük ve küçük kasların gelişimini hem psiko-motor gelişimini olumlu etkiler.

İÇE KAPANIK ÇOCUK MÜZİKLE AÇILIR

Stres ve müzik

  • Yaşamımızda kontrolümüz dışında gelişen ve yaşam kalitemizi düşürerek stres düzeyimizi arttıran birçok olayı deneyimlemekteyiz. Müziğin etkisiyle beynimizin salgıladığı endorfin hormonunun, ağrı ve stresi azalttığı biliniyor. Yapılan bazı çalışmalar; sürekli dinlediği ninni veya ezgiyi doğum sonrasında duyan bebeklerin bu melodileri anımsadığını, kalp atışlarının yavaşlayarak düzenli hale geldiğini, sakinleşerek, daha olumlu ve uyumlu olduklarını göstermiştir. Müzik, istenmeyen gürültüyü örterek yenidoğan için enerji verici, yatıştırıcı, uyarıcı ve uyandırıcı rol oynamaktadır.
  • Müziğin içine kapanık bebeği uyandırma potansiyeli olduğu bilinmektedir. Müziğin, ağlayan, huzursuz olan bebeği etkili bir şekilde sakinleştirdiği ve doğal uyku tetikleyicisi olarak görev aldığı diğer bilgiler arasındadır.

IQ’SU İÇİN KLASİK MÜZİK

Hangi tür müzik

  • Farklı türlerde müzikler dinlemenin bebeklerin duygusal ve zihinsel gelişiminde önemli bir rolü vardır. Araştırmalar; özelikle klasik müziğin bebeğin beynini uyaran nota dizeleri nedeniyle çok daha etkili olduğunu göstermektedir. Klasik müzik dinleyerek büyüyen bir bebeğin IQ’sunun diğerlerinden 5 puan daha fazla olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

ANNE VE BEBEĞE MOZART

  • Mozart’ın insanlar ve yenidoğanlar üzerinde daha etkili olduğunu gösteren çalışmalar yapılmaktadır. Yapılan çalışmalarda anne adaylarına dinletilen klasik müziğin anne adayını mutlu ettiği, duygusal durumunu doğrudan etkilediği gösterilmiştir. Böylelikle annenin ruhsal iyilik düzeyinin bebeğin ruhsal gelişimini beslediği düşünülebilir.

MÜZİK GELECEĞİNİ DE OLUMLU ETKİLER

Sonuç olarak; müzik, bebeğin zihinsel, duygusal, fiziksel ve sosyal gelişimini olumlu yönde etkiler, kulak ve dil gelişimine yardımcı olur. Ayrıca stresle başa çıkmayı da kolaylaştırır. Müzik, çocukların dünyasına ne kadar çok girerse, ileriki yaşantılarında da o kadar çok olumlu gelişimlerini görmek mümkün olacaktır. Ruh ve beden sağlığının korunması, yaşamdan keyif alan erişkinler yetiştirilmesi müziğin yaşamdaki yerini arttırarak daha kolay sağlanabilir.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.