UZM. KLİNİK PSİKOLOG NALAN PULAT GÖLCÜKLÜ:

– ANNE BABALAR ELBETTE ÇOCUKLARININ KALİTELİ BİR YAŞAMI OLSUN İSTER ANCAK BU BEKLENTİ BAZEN AİLENİN ÇOCUKLARINDAN ULAŞILMASI ZOR BEKLENTİLER İÇİNDE OLMASINA SEBEP OLABİLİYOR. BÖYLE OLUNCA HEM KENDİLERİNİ HEM DE ÇOCUKLARINI YIPRATAN BİR YARIŞTA OLDUKLARINI FARK ETMEYEBİLİYORLAR…’

– “BEKLENTİLERİ KARŞILANMADIĞINDA AİLE  İÇİN SONUÇ BÜYÜK BİR KEYİFSİZLİK, HAYAL KIRIKLIĞI VE ÜZÜNTÜ OLABİLİR…”

 

– “ANNE BABALARIN ÇOCUKLARININ İLGİ VE YETENEKLERİNİ GÖZ ARDI EDEREK GERÇEKÇİ BEKLENTİLERİNİN OLMAMASI ÇOCUĞUN OKUL BAŞARISINI DÜŞÜREBİLİR…”

 

– “BU DURUMDAKİ EBEVEYNLER KENDİLERİNİN FARKINDA OLMADIKLARI BİR YARIŞ HALİNDELER. FARKINDALIK OLDUĞUNDA SORUN DAVRANIŞ DA ORTADAN KALKABİLİYOR…”

 

– “ÖNCELİKLE EBEVEYNİN KENDİSİNİ VE ÇOCUĞUNU TANIMASI, ÇOCUĞUNUN GEREKSİNİMLERİ TESPİT ETMESİ GEREKİR. EBEVEYNİN ÖZELLİKLE DERS KONUSUNDA SORUMLULUĞU ÇOCUĞA BIRAKMASI,ZORLANDIĞINDA DESTEK OLMASI,  SONUCA DEĞİL ÇABAYA ODAKLANARAK ESNEK BAKIŞ AÇISI KAZANMAK RAHATLATICI OLACAKTIR…”

 

– “ANNE-BABA ÇOCUĞUNA YOL GÖSTERİCİ OLABİLİR. ANNE-BABA, ÇOCUĞUYLA İLGİLİ KARARLARDA ONUN İHTİYACINI VE İSTEĞİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK SEÇİMİ ONA BIRAKMASI ANNE-BABANIN VE ÇOCUĞUN YAŞAM KALİTESİNİN ARTMASINA YARDIMCI OLACAKTIR…”

.

BURSA – Çocuğun özerkliğini kazanma ve yaşama sağlıklı bir biçimde uyum sağlayabilmesinde en önemli belirleyicinin aile olduğu ifade eden Uzm. Klinik Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü, ÇOCUKLARININ İLGİ, YETENEKLERİNİ ve İSTEK, BEKLENTİLERİNİ DİKKATE ALMADAN çocukların yaşamını yönlendirmeye çalışan ailelere önemli uyarılarda bulundu. Gölcüklü, “Anne babaların çocuklarının ilgi ve yeteneklerini göz ardı ederek gerçekçi beklentilerinin olmaması çocuğun okul başarısını düşürebilir. Anne-baba çocuğuna yol gösterici olabilir. Anne-babanın, çocuğuyla ilgili kararlarda onun ihtiyacını ve isteğini göz önünde bulundurarak seçimi ona bırakması anne-baba ve çocuğun yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olacaktır” dedi.

 

“HEM ANNE-BABALAR HEM DE ÇOCUKLAR YIPRANIYOR…”

Uzm. Klinik Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü, bu durumun ortaya çıkmasına sebep olarak anne-babaların kendi yaşamlarındaki eksikliğini duydukları bitmemiş işlerini çocukları üzerinde tamamlamak istemeleri olabiliyor derken, şöyle konuştu:

“SBS ve üniversite sınavları, çevrenin ‘iyi bir okula gitmezsen iyi bir meslek sahibi olamasın’ söylemleri, televizyon kanallarında iyi giyimli, güzel evlerde yaşayan, güzel meslekleri olan, başarılı ve mutlu oldukları sanılan sanal rüyalar, mükemmeliyetçi eğilimli anne-babalar ile bedenen ve ruhen yorulan çocukları ortaya çıkıyor. Bazı mükemmeliyetçi eğilimli anne-babalar iyi eğitim gördükleri için çocuklarının ihtiyaçlarını dikkate almaksızın onları iyi okullara göndermek isterken, bazı anne-babalar ise kazanamadıkları ya da imkânsızlıklar nedeniyle gidemedikleri okullara çocuklarını göndermek için çabalayabiliyorlar. Bu anne-babalar, kendi yaşamlarında eksikliğini duydukları bitmemiş işlerini çocukları üzerinde tamamlamak istiyor. Ancak bu durumdaki anne-babalar hem kendilerini hem de çocuklarını yıpratan bir yarışta olduklarını fark etmiyorlar.”

Çocuğun özerkliğini kazanma ve yaşama sağlıklı bir biçimde uyum sağlayabilmesinde en önemli belirleyicinin aile olduğu ifade eden Nalan Pulat Gölcüklü, anne-babanın çocuğu üzerindeki beklentisini yüksek düzeye çıkarmasıyla; çocuğu çevresiyle karşılaştırmaya, yüksek düzeyde psikolojik kontrol uygulamaya, çocukların davranışından şüphe duymaya, kendini olumsuz değerlendirmeye ve başarı düzeyi/hata bulma konusunda aşırı çaba göstermeye başlayabileceğini söyledi.

 

“BEKLENTİLER KARŞILANMADIĞINDA…”

Çocuk için zorlayıcı olan bu durumun anne-baba için de kolay olmadığını dile getiren Gölcüklü, “ebeveynin çocuğuyla ilgili beklentilerini gerçekleştirmeye çalışması yorucudur. Üstelik beklentisinin aksine bir tepki ya da sonuçla karşılaşma olasılığı yüksektir. Beklentileri karşılanmadığında ise ebeveyn için sonuç büyük bir keyifsizlik, hayal kırıklığı ve üzüntü olabilir. Bu davranışlar daha sonra hem çocuklarda hem de anne-babalarında, öfke, depresyon ve kaygı gibi duygularla başa çıkma güçlüğüne yol açabilir” şeklinde konuştu.

Uzm. Klinik Psikoloğu Nalan Pulat Gölcüklü, anne babaların çocuklarının ilgi ve yeteneklerini göz ardı ederek oluşturdukları beklentiler yüzünden çocuğun okul başarısının da düşebileceğini söyledi.

 

“FARKINDA OLMADIKLARI YARIŞ…”

Bu durumdaki anne-babaların kendilerinin farkına varamadıkları bir yarışın içinde olduklarını belirten Gölcüklü, “Yarışmacı annelerin, kendi istek ve beklentilerini çocukları üzerinden gerçekleştirmek istedikleri düşünülebilir. Bu nedenle aslında kendilerinin farkında olmadıkları bir yarış halindeler. Farkındalık olduğunda, sorun davranış da ortadan kalkabiliyor. Yarışmacı olmayan annelerin bu konularda farkındalıklarının olduğunu düşünebiliriz. Yarışa girmek istemeyen anne girmeyecektir” dedi.

 

“ANNE-BABALAR ÖNCELİKLE ÇOCUĞUNU TANIMALI…”

Gölcüklü, anne-babaların bu duruma düşmemesi için dikkat edilmesi gereken noktaları da şu sözlerle açıkladı:

“Öncelikle anne-babanın kendisini ve çocuğunu tanıması, çocuğunun gereksinimleri tespit etmesi gerekir. Her yaşamın farklılıkları olduğunu göz önünde bulundurarak kişinin kendi yaşamında yapabileceği, kendisine keyif veren ve kendisini iyi hissettirecek etkinlikleri uygulaması önemlidir. Anne-babanın özellikle ders konusunda sorumluluğu çocuğa bırakması, sonuca değil çabaya odaklanarak esnek bakış açısı kazanmak rahatlatıcı olacaktır.”

 

“ANNE-BABA YOL GÖSTERİCİ OLMALI ANCAK…”

Anne-babalara tavsiyelerde de bulunan  Uzm. Klinik Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü, “Aile içinde temel hedef çocuğun, bireysel olarak ayrışan, sevgi ve sosyal konumu tehdit eden ailesel ya da diğer baskılara karşın bireyin gerçek kendisi olabilme yeteneğini güçlendirmek olmalı. Anne babalar elbette çocuğuna yol gösterici olabilir. Anne-babanın, çocuğuyla ilgili kararlarda onun ihtiyacını ve isteğini göz önünde bulundurarak seçimi ona bırakması zorlandığında destek olması ailenin  yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olacaktır” diye konuştu.